30 Ağustos Zafer Bayramı sadece bizim ülkemizde coşkuyla kutlanmıyor, Yunan adalarında da esnaf tarafından başka bir coşkuyla kutlanıyor. Bu haftalık ada keşfim Leros’tu… Adaya adım attığınızda, çevrenizdeki Türk yoğunluğunu hissetmemeniz imkansız. En ünlü mekanların hepsini ziyaret ettim, Yunan esnafının sorduğu tek soru: “Sizin ülkenizde bu hafta sonu ne var?” Restoranlarda rezervasyon sırası oluşmuş durumda, inanmadım, açtılar listeyi gösterdiler. Bu hafta sonu Yunan adalarını Türkler bayram ettiriyor desek yalan olmaz ve artık bu adalarda ‘Küçük Türkiye’ye hoş geldiniz’ desek daha doğru olur. Peki Yunanlılar bu yoğunluktan memnun mu, yoksa uzun vadede bu stratejinin ters tepeceğinden mi endişeliler?
KAZANÇ MI YOKSA KAYIP MI?
Yunanistan’ın kapıda vize uygulamasıyla Türk turistleri ağırlama stratejisi, kısa vadede ekonomik açıdan mantıklı görünebilir. Midilli, Sakız, Kos, Rodos ve Meis gibi adalar, bu sayede ekonomik bir canlanma yaşıyor. Ancak bu turist patlaması uzun vadede adaların karakterini ve cazibesini ne yönde etkileyecek? Kısa süreli bir kazanç mı, yoksa uzun vadeli bir kayıp mı? Çoğunlukla kapıda vize uygulamasıyla kısa vadede ekonomilerini düzeltmeye çalışırken, aslında uzun vadede kendilerine zarar verdiği düşünülüyor. Ancak bir gerçek var ki ekonomilerine yaz başından beri bu denli büyük katkı sunduğumuz için bize teşekkür etmeliler.
Öte yandan feribotta dönerken birçok kişinin ‘Yunan adaları da, zamanla Kuşadası ve Alaçatı’nın düştüğü duruma düşebilir mi?’ diye konuştuğunu duydum. Bu adalar şu anda uygun fiyat politikalarıyla turistlerin gözdesi olsa da, bu durum bence sürdürülebilir değil. Kısa vadede, bu artan yoğunluk ve Türk turist akını, Yunan adalarının ekonomisini canlandırsa da, uzun vadede bu durumun adaların cazibesini ve kalitesini düşürebileceği aşikâr.
Eğer bu gidişatı tersine çeviremezlerse, bir zamanlar zengin ve kaliteli turistleri çeken bu cennet köşeleri, sadece ‘turist’ kalabalığının esiri olabilir. Adalarda su sorunu var, kapasite o kadar yeterli değil bir noktada adalar kendini kapatacak. Adalara şimdilik böyle yoğun ilgi olması karakterlerini değiştiriyor ve bu değişim, adaların uzun vadeli cazibesine ne kadar zarar verecek, hep birlikte bekleyip göreceğiz…
MAVİ BÖLGELER’İN SIRLARI
Dünyada bazı bölgeler var ki, insanlar burada sanki ölmeyi unutmuş gibi yaşıyor! Yazar Dan Buettner, 15 yılı aşkın bir süredir bu ‘Mavi Bölgeler’i inceleyerek uzun ve mutlu bir yaşamın sırlarını arıyor. ‘100 Yıl Yaşamak: Mavi Bölgelerin Sırları’ belgeselini izlediğimde hemen Yunanistan bölgesi ilgimi çekti. Buettner’ın keşfettiği Mavi Bölgeler arasında, Yunanistan’ın İkarya adası da bulunuyor. National Geographic’e göre, adada 90 yaşını aşmış insanların oranı dünya ortalamasının tam 10 katı! Sanki ada sakinleri, uzun yaşamın sırrını bulmuş gibi görünüyor.
Bu bölgelerde yaşayan herkesin uyguladığı 4 temel kural var:
Hareketli bir yaşam tarzı: Mavi Bölgeler’de insanlar sürekli hareket halinde. Spor salonlarına gitmek yerine, günlük yaşamlarının bir parçası olarak doğal yollarla hareket ediyorlar. Bahçecilik, yürüyüş, ev işleri gibi aktiviteler sayesinde sürekli aktif kalıyorlar.
Amaç duygusu: ‘Ikigai’ olarak da bilinen bu kavram, yaşama amacı ve anlam katmayı ifade ediyor. Mavi Bölgeler’deki insanlar, her sabah uyanmak için bir sebepleri olduğunu biliyor ve bu da onları motive ediyor.
Stres yönetimi: Stres, sağlığımızın en büyük düşmanlarından biri. Mavi Bölgeler’deki insanlar, stresle başa çıkmak için farklı yöntemler kullanıyor. Meditasyon, sosyal bağlantılar ve doğada vakit geçirmek bunlardan bazıları.
Sağlıklı beslenme: Mavi Bölgeler’in ortak özelliklerinden. İşlenmiş gıdalardan uzak durarak, taze ve doğal ürünler tüketiyorlar. Ayrıca, porsiyon kontrolüne de dikkat ediyorlar.
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
13 Ekim 2024SPOR
13 Ekim 2024GÜNDEM
13 Ekim 2024SPOR
13 Ekim 2024SPOR
13 Ekim 2024GÜNDEM
13 Ekim 2024GÜNDEM
13 Ekim 2024